29 Kasım 2011 Salı

Yeni Kedi Eve Geliyor

Yeni bir kedi almaya karar verip evdeki kedi sayısını iki veya daha fazla sayıya çıkartmak isterseniz karşılaşılacak en büyük sorun yeni kedinin eve ve yeni ortamına nasıl uyum sağlayacağı oluyor. Ben yeni kedimi almadan önce bu konuda biraz deneyim kazandım. 

Daha önce sokakta bulduğum kedileri ev sahibi yapmadan önce bir süre evimde misafir etmiştim. İlk yapılması gereken şey yeni kediyi eve getirmeden evvel veteriner kontrolünden geçirmek olmalı. Veteriner kedinin bulaşıcı bir hastalığı olup olmadığını belirlemeden yeni bir kediyi eve getirmek oldukça riskli olur. Eğer kedimiz sağlıklıysa ve eve gelmesinde sakınca yoksa hemen yeni kediyi evde özgürce bırakmamanızı öneririm. Eski kedi evi sahiplendiğinden yeni kediyi kabul etmekte zorlanıp onu hırpalayabilir. Hele de yeni kedi yavruysa bu gerçekten çok üzücü olur. Bu nedenle öncelikle bir süreliğine yeni kedinizi küçük bir alanda eve ve aile üyelerine alıştırmakta fayda var. 
Öncelikle tek bir odadan başlamanızı tavsiye ederim. Kendi odanız olabilir. Odaya kedinin ihtiyaçlarını giderecek kum kabı, mama ve su kabı koymalısınız: yeni kedi bir süre sizinle kalacak. Bu süre bir ila iki hafta arasında değişebilir. Süre eski kedinizin yeni arkadaşa ne kadar sürede alışacağına bağlıdır. Ara ara diğer kedinizi odanıza alarak iki kediyi bir araya getirebilirsiniz. Ancak bu ziyaretleri başlangıçta kısa tutmalısınız. Kediler birbirlerine tıslayacaklar ve kabullenmek istemeyeceklerdir. 



Ancak zamanla birbirlerinin kokularına alışacaklar ve arkadaş olacaklardır. Bir kere arkadaş olduklarında evin içinde boydan boya koşuşturmalarını ve aynı topun peşinde koşuşturmalarını seyredeceksiniz. Bu gerçekten çok keyifli. Benim kedilerimden küçük olanı Mia, büyük kedim Minnoş'u düzenli olarak yalıyor. Minnoş biraz yaşlı olduğu için Mia ile pek oynamak istemiyor. Ama Mia kendi kendine bile yetiyor. Yaramazlıkları bazen kızdırsa da ailece bizi çok güldürüyor. Ama iki kediyi beraber uyurken izlemek çok keyifli... 

27 Kasım 2011 Pazar

Çimenler ve Kediler

Kedilerim en çok çiçeklerin olduğu balkonumuzu seviyorlar. Fırsatını buldukça çiçeklerimizi yiyorlar. Bu bizi ne kadar çok kızdırıyorsa onları da o kadar mutlu ediyor. Kediler bunu neden yapıyor? Aslında bunun nedeni midelerinin ağrıması. Bizler nasıl midemiz ağrıyınca ilaç veya alternatif bitkileri tercih ediyorsak, onlar da çimen, eğer bulamazlarsa da emekle yetiştirdiğimiz çiçeklerimizi yiyorlar. Ben bunun için "kedi otu" yetiştiriyorum. 

Küçük bir saksı da kullanabilirsiniz. Toprağın içine tohumları fazla derine batırmadan yerleştirin ve sulayın. Birkaç gün içinde de yeşillenmeye başlayacaklardır. Birkaç santim uzayınca da kedilerinizin gözü başka bir şey görmeyecek ve sizin de çiçekleriniz kurtulacak. 

Bu da fayda etmezse. Çiçekleri kedinizin ulaşamayacağı yerlere koymayı deneyebilirsiniz. Ama kedilerin ulaşamayacağı yerleri bulmak da oldukça zorlu olacaktır. Bir de kedilerinizi çiçeklerinizin yanında görürseniz su sıkma tabancasıyla su sıkmayı da deneyebilirsiniz. Bu gerçekten de çok faydalı bir yöntemdir bu. Kedinizin zararlı şeyler yaptığını gördüğünüzde de su sıkabilirsiniz. Eğitimde çok işe yarar. 

Her Şey Kedi


Kedi! Sadece bir hayvan. Bazen evde beslediğimiz, bazen de sokakta görüp çoğu kişinin pek de önemsemediği hayvanlar. Benim için ise "kedi" çok daha fazlası.

Dün bir kedi sayesinde biriyle tanıştım. Bahçemizde beslediğim kedilerden bir tanesi peşimden otobüs durağına kadar gelince yanımda benimle bekleyen bir adam (ismini vermek pek de doğru olmaz sanırım) kedi beslediğini ve onları çok sevdiğini söyledi ve muhabbet başladı. Otobüs yolculuğu boyunca da aramızda çok güzel bir muhabbet doğdu. Kedi benim için yeni bir insanın dünyasını açtı. Muhteşem bir deneyim. Kedi ile başlayan muhabbet olmasaydı büyük ihtimalle asla konuşmayacaktık.

Bu sadece kediler ve benim hayatıma etkilerinin bir örneği. Evimde iki kedim var. Onlardan öğrendiğim şeyler bir kitabın sayfalarını dolduracak kadar fazla. Varlıklarıyla mutlu olmamın dışında benim için çok farklı insanları tanıma imkanları yarattılar. Kediler aynı zamanda birer filozof ve psikolog. Hiç konuşmadan sadece sizi dinlerler ve rahat tavırlarıyla nasıl stresin hayatınızda yeri olmadığını da anlatıyorlar.

Kediler sadece hayvan değiller; hele nankör hiç değiller. Kimseden görmediğim vefayı yine kedilerimden gördüm. Arkadaşlarınız sizi terk edebilir; sizi kırabilir ve sizinle görüşmek istemeyebilirler. Kediniz ise size kim ne derse desin, nasıl davranırsa davransın her zaman size aynı gözle bakacaklardır. Onlar sizin gerçek değerinizi hep görürler ve sizi severler. Siz patron olduğunuz için değil; sadece sizi sevdikleri için severler. Çünkü patron her zaman onlardır!

Yine de cennette her zaman her şey yolunda gitmeyebilir. Kedilerimiz hasta olabilir veya biraz sıkıntılı olabilirler. İşte o zaman çocuk gibi olurlar. Onlarla ilgilenmeli ve eğer kendimizin çözemeyeceği bir durumsa veterinerimize başvururuz. Burada da önemli olan nasıl iyi bir doktor arıyorsak kendimiz için yetkin bir veteriner ile görüşmemiz gerektiğidir. Çünkü veterineriniz sizin arkadaşınız olacak. Bazen 7/24 kendisine ihtiyacınız olacak. Dokuz yaşında ve altı aylık iki kedisi olan biri olarak size bunu garanti edebilirim.

Yeni kedi sahibi olanlara ve kedisi olup da farklı önerilere ihtiyacı olanlara yardımcı olabilirim diye düşünüyorum. En azından dokuz yıldır bir, son dört aydır da iki kedim var. Hayatınıza girmiş ve girecek olan dört ayaklı meleklerinize yakından bakın. Mutlaka onlardan öğreneceğimiz deneyimler bulacaksınız.

© KEDİ GÜNLÜĞÜ - Template by Blogger Sablonlari - Header image by Deviantart