18 Eylül 2012 Salı

ikedi

15 Eylül 2012'de ikedi Ümraniye Meydan AVM'deydi. Oldukça kalabalıktı Meydan ve ilgi çok büyüktü. Slogan "Biz de İstanbulluyuz" idi. Çocuklar, anneler, babalar hep birlikte İstanbul'un kadim sakinleri kedi, köpek, martı, lüfer, ve yunus maketleri yaptılar. Dev kediler görülmeye değerdi.

Ben HAYTAP üyeleri ile birlikte stantta durdum ve gelenlerle konuşma fırsatı buldum. Sokak hayvanları için bir kap su, bir kap mama hakkında bilgilendirmeye çalıştık etkinliğe gelenleri. Küçücük çocuklar hayvanlara mama ve su vermek için birbirleri ile yarışırken anne babalardan duyduğumuz en trajik şey kendilerinin dışındaki diğer apartman veya site sakinlerinin sokak hayvanlarına yardım edenleri şikayet ve tenkitlerle yıldırmaya çalışmalarıydı. Aynı insanlar 5199 sayılı Hayvan Hakları Yasa Tasarısı'nı hazırlayanlar olmalı diye düşünüyorum.

Bu tasarı yasalaşırsa sokakta sahipsiz kedi ve köpek kalmayacak. Nereye gidecek bu sahipsiz hayvanlar? Barınaklara mı? Gerek İstanbul'da gerekse Türkiye'nin geri kalan il ve ilçelerinde barınakların durumu ortada. Zaten bu hayvanların gidecekleri yer "doğal hayvan parkları" olacak. Bu parklarda kediler köpekler beraberce yaşayacak. Şaka gibi bir durum bence. Eski iş yerimin önünde iki köpeğin bir kediyi parçalamak üzere olduğuna gözlerimle tanık oldum. Arabamdan kotağı bile kapatamadan el freni çekip müdahale ettim. Bu doğal yaşam parklarında kedilerin parçalanmasını kim engelleyecek? Tanık olduğum bu olay bende resmen travma yarattı. Her gün yeni yeni hayvan vahşeti mi duyacağız? Şimdiki durum da mükemmel değil ama yasa tasarısı ile de daha iyi olmayacak. Sadece insanlar onların başlarına gelenleri görmeyecek ve herkes  teker teker yok olurlarken onların iyi olduklarını düşünecek.

Evimde iki dışarıda ise en az sekiz kedi besliyorum. Her gün de sayıları değişiyor. Hepsini yakından takip ediyorum. Tedavi gerektiren durumlarda veterinerime götürüp tedavilerini yaptırıyorum. Yeni tasarı ile artık sokak kedileri olmayacak. Benim yanımda yıllarca yaşayabilecek kedilerin doğal yaşam parklarında telef olmasını istemiyorum. KEDİLERİMİ SEVİYORUM. Belediyelerin tek yapması gereken onları ortadan kaldırmak değil iyi ve sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlamak. Bunları da zaten yasada olan hayvanlar için su ve mama kapları koyarak yapabilirler. Ama Ümraniye Belediyesi daha bu mama kaplarını keşfedemedi. Haytap'ın bir sürü dilekçesi var bunların konulması ile ilgili. Sonuç: YOK. Tasarı yasalaşınca hayvanları toplayacak ilk belediye yine Ümraniye Belediyesi olur herhalde.

Ümraniyeliler duyarsız değil. En azından Meydan'daki organizasyon sırasında konuştuğum insanlar öyleydiler. Hayvan sevmek, seviyorum demek değil bence. Bu akşam kulağıma cılız bir kedi sesi geldi. Nereden geldiğini bulamadım kendi başıma. Dışarı çıktım. Saat 22.00. Ortalık karanlık. Kedi sesi sürekli devam ediyor. Araba sesleri onun sesini bastırıyor. Kardeşim de duyunca sesi yine çıktık dışarı. Bu defa onu bulduk. Küçücük bir tekir. Ama aynı zamanda ulaşamayacağım kadar küçük bir delikte. Oradan rahatlıkla çıkabiliyor ve oldukça da güvenli. Ama acıkmış olmalı kedicik; çünkü deliğe bıraktığım mamalardan sonra artık sesini duymuyorum. Duyarsam yine çıkarım dışarı yine ararım onu. 

Yeni yasa tasarısındaki doğal yaşam parkları yerine daha modern, gelişmiş ekipmanlarla ve yetkin veterinerler ile donanmış yeni barınaklar kurulsa ve petshoplar tamamen canlı hayvan satışına yasaklandıktan sonra hayvan almak isteyen insanlar barınaklardan evlat edinse belki de sokaklardaki sahipsiz hayvan sorununu medeni bir şekilde çözeriz. Onlar da İstanbullu :) Saygıyı hakediyorlar. 22 Eylül'de Ortaköy Meydanı'nda onlarla buluşabilirsiniz. Belki de karşılaşırız orada :)) 

0 yorum:

Yorum Gönder

© KEDİ GÜNLÜĞÜ - Template by Blogger Sablonlari - Header image by Deviantart